Sosyal adalet
İnsan hakları olarak uluslararası çalışma standartları
ILO Uluslararası Çalışma Standartları Departmanı (NORMES) Kıdemli Danışmanı Tim de Meyer, çalışma yaşamındaki hak ve standartların nasıl insan haklarıyla ilişkili olduğunu ve neden herkes için sosyal adalet ve insana yakışır iş sağlanmasında hayati önem taşıdığını açıklıyor.
![]() |
Tim de Meyer |
Uluslararası çalışma standartları ve insan hakları arasındaki ilişki nedir?
Uluslararası çalışma standartları (UÇS), Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın “temel insan haklarına” ve “insan kişiliğinin onur ve değerine olan inancı” yeniden ilan etmesinden bile önce, çalışma yaşamında insan haklarını dile getirmekteydi. İnsana yakışır işin temelini oluşturacak insan hakları 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile resmi olarak dile getirildi.İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ardından, UÇS, Medeni ve Siyasi Haklara ve Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara ilişkin iki Uluslararası Sözleşmede insan haklarının oluşturulmasına ilham vermeye devam etti.
UÇS bugün, çalışma hakkı; sosyal güvenlik hakkı; güvenli ve sağlıklı çalışma koşulları; adil ücret ve eşit değerde işe eşit ücret hakkı; dinlenme ve boş zaman hakkı, sınırlı çalışma saatleri ve periyodik ücretli tatiller; ve annelik koruması hakkı da dahil olmak üzere, çalışma yaşamında insan haklarını dile getirmektedir.
Tüm UÇS’ler insan hakkı mıdır?
UÇS uluslararası hukuktur ve uluslararası insan hakları norm ve standartları alanının parçasını oluşturur.UÇS, çalışma yaşamında insan haklarıyla ilgili yükümlülüklerin hayata geçirilmesine ilişkin ayrıntıları sunar. Örneğin BM Sözleşmeleri örgütlenme özgürlüğü hakkını beyan ederken 87 ve 98 sayılı ILO Sözleşmeleri ve ILO Örgütlenme Özgürlüğü Komitesi kararları, işçiler ve işverenler için örgütlenme hakkıyla ilgili bu temel özgürlükten kaynaklanan daha ayrıntılı hakları ifade eder.
Birbirini destekleyen hakların uygulamasını izleyen ILO ve BM organları, birbirinin kararlarına düzenli olarak atıfta bulunmaktadır.
ILO standartları insan hakları mıdır?
Tüm ILO standartları ekonomik, sosyal, kültürel, medeni ve siyasi hakların hayata geçirilmesine katkıda bulunur.Çalışma yaşamında hakların korunması ise insan hakları yükümlülüklerinin yerine getirilmesinin önemli parçasını oluşturur.
ILO hangi hakları temel hak olarak belirlemiştir?
2022 yılında değişik 1998 tarihli Çalışma Yaşamında Temel İlkeler ve Haklar Bildirgesi beş ilkenin, ilgili Sözleşmelerin ilgili ülke tarafından onaylanmamış olduğu durumlarda bile hayata geçirilmesi gerekecek kadar temel olduğunu vurgulamaktadır. Söz konusu beş ilke:- Örgütlenme özgürlüğü ve toplu pazarlık hakkının etkin biçimde tanınması
- Zorla çalıştırma ve zorunlu çalışmanın her biçiminin ortadan kaldırılması
- Çocuk işçiliğinin etkin biçimde ortadan kaldırılması
- İstihdam ve meslek konusunda ayrımcılığın ortadan kaldırılması
- Güvenli ve sağlıklı çalışma ortamı (2022’de eklendi).
İnsan hakları sosyal adaletle ne açıdan ilgilidir?
Tıpkı BM Antlaşması’nın insan hakları ve temel özgürlükler ile uluslararası barış ve güvenliğin korunması ve ekonomik ve sosyal nitelikli toplumsal sorunların çözümüyle ilişkilendirilmesi gibi, sosyal adalet, ILO Anayasası başlangıç bölümünün ilk satırında evrensel ve kalıcı barışın temeli olarak ortaya çıkmaktadır. 2019 tarihli Çalışma Yaşamının Geleceğine ilişkin ILO Yüzüncüyıl Bildirgesi’nde sosyal adaletin zorunluluğu teyit edilmiştir. 1998 Bildirgesi, sosyal adaletin “çalışan tüm kadın ve erkeklerin, yaratılmasına katkıda bulundukları zenginlikten hak ettikleri payı, fırsat eşitliği temelinde özgürce isteyebilecekleri” büyük amaç olarak anlaşılabileceğini öne sürer.Sosyal adalet nasıl başarılır?
Çalışma Yaşamının Geleceğine ilişkin ILO Yüzüncüyıl Bildirgesi’nde belirtildiği üzere, sosyal adalet, “işçilerin haklarını ve tüm insanların ihtiyaçlarını, hedeflerini ve haklarını ekonomik, sosyal ve çevresel politikaların temeline yerleştirerek” başarılabilir. Bu amaç doğrultusunda, hükümetlerin ve işçi ve işveren temsilcilerinin sürekli ve uyumlu faaliyetleri son derece önem taşır.İnsana yakışır işin teşvik edilmesi yoluyla sosyal adaletin elde edilmesinde dört stratejik hedef esastır: Tam, üretken ve serbestçe seçilmiş istihdamın teşvik edilmesi; sosyal korumanın düzenlenmesi; sosyal diyalogun düzenlenmesi; ve çalışma yaşamında temel ilke ve hakların hayata geçirilmesi.
Uluslararası çalışma standartları ve insan hakları bakımından sosyal diyalogun rolü nedir?
Sosyal diyalog, insan hakları ilkelerinden ikisi olan katılımcılık ve içermeyi kapsar: İşveren ve işçi temsilcileri, işe ilişkin hak ve çıkarları etkileyen kararlarda yer alma hakkına sahiptir. İşgücü piyasasındaki deneyimleri ve girdilerinin dikkate alınmasının yanı sıra politika ve kararlara yönelik destek oluşturulması ve toplanmasında tam işbirliği sağlamalarını güvence almak için, sosyal ortakların katılımı esastır. Çalışma yaşamında insan haklarının hayata geçirilmesine yönelik adımlar çoğu kez sosyal diyalog bağlamında meydana gelir.İşletmeler çalışma yaşamında insan haklarına saygı göstermek zorunda mı?
2011 yılında BM İnsan Hakları Konseyi BM İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri’ni onayladı. Bu ilkelere göre:“Ticari işletmelerin insan haklarına saygı gösterme sorumluluğu, uluslararası düzeyde kabul edilmiş insan haklarını temel almaktadır. Bu haklar, asgari olarak Uluslararası İnsan Hakları Yasası’nda belirtilen haklar ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Çalışma Yaşamında Temel İlkeler ve Haklar Bildirgesi’nde tanımlanan temel haklarla ilgili ilkeler olarak görülmektedir.”
Çokuluslu İşletmeler ve Sosyal Politikaya İlişkin İlkeler Üçlü Bildirgesi (Çokuluslu İşletmeler Bildirgesi) sosyal politika ve kapsayıcı, sorumlu ve sürdürülebilir işyeri uygulamaları hakkında işletmelere doğrudan rehberlik sağlayan ILO belgesidir. Sağladığı rehberlik, büyük ölçüde uluslararası çalışma standartlarında yer alan ilkelere ve Devletlerin ILO Sözleşmelerini onaylamalarının ardından ILO’ya üye olmalarıyla sahip olduğu yükümlülüklere dayanmaktadır.