110. Uluslararası Çalışma Konferansı

ILO Genel Direktörü: Savaş başlatanlar sosyal adaleti engelliyor

110. Uluslararası Çalışma Konferansı’nın açılış oturumunda konuşan ILO Genel Direktörü Guy Ryder “Hukukun üstünlüğü hakim olmalı” dedi.

Basın açıklaması | 27 Mayıs 2022 Cuma
© ILO
CENEVRE (ILO Haber) ‒ Uluslararası Çalışma Konferansı’nın (UÇK) 110. Oturumunun açılışında konuşan Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Genel Direktörü Guy Ryder, “savaş başlatarak sosyal adaleti engelleyenler”e karşı hukukun üstünlüğü savunmak gerektiğini vurguladı.
Ryder, “Kalıcı barış sosyal adalete dayanır, ve sosyal adaletin gerçekleştirilmesi de barışa bağlıdır. Savaş başlatanlar, sosyal adaleti engelliyorlar. Sosyal adaleti engelleyenler, barışı tehlikeye sokuyorlar” dedi.

Ülkelerin kendi işgücü piyasalarında, COVID-19 küresel salgınından dengesiz ve bazen de “kırılgan toparlanma” yaşadığı bu ortamda, Ryder Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının etkisi nedeniyle küresel ekonominin “başına daha kötü şeyler gelmesi olasılığı çok yüksek” uyarısı yaptı.
Bu durum “küresel gıda, enerji ve finans krizleri üretiyor” dedi Ryder ve “uluslararası işbirliği üzerinde büyük, belki de eşi benzeri görülmemiş olabilecek baskı yaratıyor” diye sözlerini sürdürdü.

“Askeri saldırı yoluyla BM Antlaşması’nın alay eder gibi ihlal edilmesine göz yumulamayacağı gibi, uluslararası çalışma standartlarının ihlaline de kayıtsız kalınmamalıdır” diye sözlerini sürdüren Genel Direktör delegeleri, “üçlü yapı halinde ittifak etmiş bu mecliste, çok taraflılığın gerçekten sonuç getirdiğini” göstermeye çağırdı.

Her UÇK’de olduğu gibi, delegeler, Standartları Uygulama Komitesi’ne getirilen ülke davalarını inceleyecekler.

En Az Gelişmiş Ülkeler: Kriz, Yapısal Dönüşüm ve Çalışma Yaşamının Geleceği başlıklı raporunu UÇK’ye sunan Ryder “EAGÜ’ler, geride bırakılma riski en yüksek olan gruptur. Dolayısıyla, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi konusunda ciddi isek, EAGÜ’ler hakkında da ciddi olmak zorundayız; çünkü, Gündem’in kaderi her şeyden önce, o ülkelerde belli olacak” dedi.

Genel Direktör, Konferans’ta yapılacak başlıca tartışmaları memnuniyetle karşılıyor. Bunların arasında, 1998 tarihli ILO Çalışma Yaşamında Temel İlkeler ve Haklar Bildirgesi’ne değişiklik yapılarak, sağlıklı ve güvenli çalışma koşullarının dahil edilmesi de var.

İşe bağlı kaza ve hastalıklar nedeniyle her yıl üç milyon yaşamın yitirildiğini belirten Ryder, ILO’nun çalışanları çalışmadan kaynaklanan hastalık ve yaralanmalara karşı koruma sorumluluğunun “kesin ve açık” olduğunu vurguladı.

Ayrıca, yeni bir uluslararası çalışma standardının oluşturulmasına yönelik olarak kaliteli çıraklık konusunda ön tartışma da yapılacak. Bunlara ek olarak komiteler, Adil Bir Küreselleşme İçin Sosyal Adalet Bildirgesi” takip mekanizmasının faaliyetleri bağlamında, insana yakışır iş ve sosyal ve dayanışma ekonomisi, istihdamın stratejik hedefi konularını tartışacak.

Karma formatta yapılacak Konferans’a delegeler şahsen Cenevre’de ve sanal ortamda katılacak. Komitelerin çalışmaları ise 30 Mayıs’ta başlayacak. Genel kurullar ise 6-11 Haziran tarihlerinde yapılacak.

Üst düzeyli Çalışma Yaşamı Zirvesi ise “Çoklu Küresel Krizleri Çözümlemek: İnsan Odaklı Toparlanma ve Dayanıklılığı Desteklemek” temasıyla 10 Haziran’da toplanacak.

27 Mayıs – 11 Haziran arasında sürecek Konferans’ın ilk gününde, Arjantin Çalışma, İstihdam ve Sosyal Güvenlik Bakanı Claudio Moroni, Konferans Başkanı seçildi.

Başkan Yardımcıları ise Katar’dan Ali Samikh Al-Marri (Hükümetler), Brezilya’dan Alexandre Furlan (İşverenler) ve Peru’dan Paola del Carmen Egúsquiza Granda (İşçiler) oldu.

“Çok savunduğumuz ‘yeni normal’i uygulamaya koymak ve ilgimizin odağına insanı almak, sonuçların hakkaniyetli dağılımını içeren büyümeyi destekleyen kapsayıcı politikalar, uluslararası kurallar ve anlaşmaların uygulamaya konulmasını gerektiriyor" dedi Claudio Moroni.
ILO Yönetim Kurulu İşveren Başkan Yardımcısı Renate Hornung-Draus ise şunları söyledi: “UÇK, 20. Yüzyılda oluşturulan çok taraflı kurumlar ve gelenekler için varoluşsal tehdit yaratan karmaşık küresel krizler döneminde toplanıyor; ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün de katılımıyla, proaktif olarak biçimlendirilmesi gereken geleceğe doğru dönüş noktası olabilir.”

“2022 yılında, varoluşsal tehditler veya nükleer savaş, iklim değişikliği, küresel salgınlar ile birlikte toksik bir yaşam ortamı yaratan yoksulluk ve eşitsizlik, aşırıcılık, milliyetçilik, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve demokratik alanın daralması ile karşı karşıyayız” şeklinde konuştu ILO Yönetim Kurulu’nun İşçi Başkan Yardımcısı Catelene Passchier.

Dünya emek parlamentosu olarak da anılan UÇK, ILO’nun 187 üye devletinden hükümet, işveren ve işçi temsilcilerinin katıldığı, çalışma yaşamına özgü en büyük uluslararası toplantıdır. Delegeler çalışma yaşamındaki temel sorunları tartışıyor, Uluslararası Çalışma Standartları benimsiyor ve uygulanmasını izliyor, ILO’nun küresel öncelikleri ve bütçesini belirliyorlar.