Sosyal Diyalog

ILO’ya göre, toplu sözleşmeler eşitsizlikle mücadeleye katkıda bulunuyor

Küresel salgın sırasında son derece önemli rol oynayan toplu pazarlık, işverenler ve çalışanlar için çalışma yaşamını sarsan yeni zorluklarla etmenin etkili bir yolunu sağlayabilir.

Basın açıklaması | 05 Mayıs 2022 Perşembe
© Clarence Elie-Rivera / DC37
CENEVRE (ILO Haber) – Sosyal Diyaloga ilişkin en önemli raporların ilkini oluşturan yeni ILO raporuna göre, toplu pazarlık eşitliği ileriye taşıyabilir ve kapsayıcılığı teşvik edebilir.

Farklı ekonomik gelişmişlik düzeylerinde 80 ülkedeki toplu sözleşmeler ve uygulamaların yanı sıra 125 ülkedeki yasal ve düzenleyici çerçevelerin incelenmesiyle oluşturulan rapora göre, toplu sözleşmelerin çalışanları kapsayıcılığı ne kadar yüksekse, ücret farkları o kadar azdır. Toplu sözleşmeler -yani, bir veya birden fazla işveren (veya işveren örgütü) ile bir veya birden fazla işçi örgütü arasındaki isteğe bağlı pazarlık süreci- işletmede, alt sektörde veya sektörde ücret eşitsizliğini etkili biçimde azaltabilir.

Toplu pazarlık aynı zamanda cinsiyete dayalı ücret açığının daraltılmasına katkıda bulunabilir. ILO çalışması kapsamında gözden geçirilen toplu sözleşmelerin yarıdan fazlası (yüzde 59’u), işverenler veya işveren örgütleri ile işçi örgütlerinin, eşit değerde işe eşit ücret sağlayarak, ebeveyn ve aile izinleri sağlayarak, ve işyerinde toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti ele alarak toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele etmek için ortak taahhütte bulunduğunu gösteriyor.

Rapora göre, 98 ülkede çalışanların üçte birinden fazlasının (yüzde 35) ücretleri, çalışma süreleri ve diğer çalışma koşulları bir sendika ve bir işveren veya işveren örgütü arasında yapılan bağımsız toplu pazarlıklarla belirleniyor. Ancak bu oran ülkeler arasında büyük farklılık gösteriyor; birçok Avrupa ülkesinde ve Uruguay’da yüzde 75’i aşarken, verilerin mevcut olduğu ülkelerin neredeyse yarısında yüzde 25’in altında kalıyor.

COVID-19 krizinin etkilerinin hafifletilmesinde oynadığı rol

Çalışmaya göre, toplu pazarlık, bir yandan eşitsizlik üzerindeki etkilerin bazılarını yumuşatırken diğer yandan ekonomik faaliyetlerin sürdürülmesini destekleyerek işletmelerin ve işgücü piyasalarının dayanıklılığını artırdı; böylelikle COVID-19 krizinin istihdam ve kazançlar üzerindeki etkilerinin hafifletilmesinde önemli rol oynadı.

Halk sağlığı önlemlerinin ihtiyaca göre tasarlanması ve işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin (İSG) güçlendirilmesi, birçok toplu sözleşmede öngörülen ücretli sağlık izni ve sağlık yardımlarıyla birlikte, milyonlarca çalışanın korunmasına katkıda bulundu.

COVID-19 ile uygulanmaya başlayan uzaktan çalışmayı kolaylaştırmak için imzalanan toplu sözleşmeler, insana yakışır karma ve uzaktan çalışma uygulamalarına yönelik daha sağlam ortak çerçevelere evriliyor. İşin örgütlenmesindeki değişiklikler, yeterli eğitim ve uzaktan çalışmaya ilişkin giderler gibi konuları ele alıyor. Bazı toplu sözleşmelerde ise siber güvenlik ve veri koruma konularından da söz ediliyor.

Toplu pazarlık çalışanları ve işletmeleri koruyarak, işlerin devamlılığını güvence altına alarak, insanların işlerini ve kazançlarını kurtararak dayanıklılığın oluşturulmasında çok önemli rol oynadı."

Guy Ryder, ILO Genel Direktörü
Birtakım sözleşmeler dinlenme sürelerini bağlantıyı kesme hakkı yoluyla teyit ederek, bir yandan çalışanın ulaşılabilir olması gereken günler ve saatleri belirlerken diğer yandan çalışanların çalışma programı üzerindeki özerklik ve kontrolünü artırarak çalışma sürelerini “yeniden düzenliyor”. Toplu sözleşmeler aynı zamanda işyerinde çalışan ve işyerinde çalışmayanların dahil edilmesi ve entegrasyonunun yanı sıra fırsat eşitliğini de ele alıyor. İşveren ve çalışanların bu çalışmaları ayrıca, ülkelere özümseme, uyum sağlama ve dönüşmeye yönelik kurumsal kapasite sağladı.

ILO Genel Direktörü Guy Ryder, “Toplu pazarlık çalışanları ve işletmeleri koruyarak, işlerin devamlılığını güvence altına alarak, insanların işlerini ve kazançlarını kurtararak dayanıklılığın oluşturulmasında çok önemli rol oynadı. İşverenler ve çalışanlar için, ortak endişelere veya zorluklara yönelik kapsayıcı çözümler üzerinde anlaşmak ve bugünkü ve gelecekteki krizlerin ekonomi, işletmeler ve çalışanlar üzerindeki etkilerini azaltmak için etkili bir yol sağladı” dedi.

İnsan odaklı toparlanmayı başarmak için son derece önemli bir araç

Toplu pazarlık, çalışma yaşamını sarsan temel değişikliklerle yüzleşmekte son derece önemli bir araç olacak. ILO çalışmasına göre, geçici, kısmi süreli ve çağrı üzerine çalışma; çok taraflı istihdam ilişkileri; bağımlı serbest çalışma; yakın zaman önce ortaya çıkan farklı çalışma ve istihdam ilişkileri çerçevesinde yapılan platform üzerinden çalışma gibi çeşitli çalışma düzenlemelerinin hızla arttığı göz önüne alınarak, bazı ülkeler tüm çalışanlar için toplu pazarlık hakkının etkili biçimde tanınmasını sağlamaya yönelik adımlar attı.

Ortak düzenleme biçimi olarak toplu pazarlık, işletmeler ve işgücü piyasalarının istikrarı, eşitliği, uyumluluğu ve dayanıklılığı üzerinde olumlu etkiler yaratarak işin kapsayıcı ve etkili yönetişimine önemli katkı sağlayabilir. Toplu pazarlığın gerçekten etkili olması için çeşitli önceliklerin ele alınması gerekir:

İşveren ve işçi örgütlerinin yeniden canlandırılması. İnsan odaklı toparlanma, işverenlerin ve çalışanların kendilerini etkileyen karar ve politikalar üzerinde söz sahibi olmasını beraberinde getirir. İşveren ve İş Örgütleri’nin (İİÖ’ler) ve sendikaların temsilci özelliği -hem üyelerin gücü hem de çeşitli ilgi alanlarına entegre olma kapasiteleri açısından- etkili sosyal diyalogun temel taşıdır.

Tüm çalışanlar için toplu pazarlık hakkının etkili biçimde tanınması. Çalışma yaşamında devam eden dönüştürücü değişimler göz önüne alındığında, tüm çalışanlar için, toplu pazarlık hakkının etkili biçimde tanınması da dahil olmak üzere, yeterli düzeyde korunmasını sağlamak amacıyla çalışma kurumlarını güçlendirmek gerekir.

Kapsayıcı, sürdürülebilir ve dayanıklı toparlanmanın teşvik edilmesi. Toplu pazarlık eşitsizliği ve dışlanmayı ele almalı, ekonomik güvenliği sağlamalı, adil geçişleri kolaylaştırmalı, çalışma süresinde esneklik sağlamalı ve iş-yaşam dengesini iyileştirmeli, toplumsal cinsiyete yönelik dönüştürücü bir gündem izlemeli ve sürdürülebilir işletmeleri teşvik etmelidir.

2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin hayata geçirilmesinin desteklenmesi. İşveren ve işçi örgütlerinin rolü, SKA 8’in (insana yakışır iş ve ekonomik büyüme) başarılmasında hayati önem taşımaktadır ve aynı zamanda diğer SKA’ları destekleyebilir.