108. Uluslararası Çalışma Konferansı
Uluslararası Çalışma Konferansı, temel Sözleşme ve Bildirge'nin kabulüyle sona erdi
ILO'nun Yüzüncüyılında düzenlenen Uluslararası Çalışma Konferansı, iki hafta süren çalışma oturumları sonunda, şiddet ve taciz hakkında dönüm noktası teşkil eden hukuk belgeleri ve çalışma yaşamının geleceği hakkında bir Bildirge’yi kabul etti.

Çalışma Yaşamının Geleceğine ilişkin ILO Yüzüncüyıl Bildirgesi 2019, ILO’nun değişen çalışma yaşamındaki görevi, güçlü niyet beyanı, harekete geçme çağrısı ve eylemine yönelik yol haritasının uygunluğunun ve öneminin ILO'nun kendisi tarafından yeniden doğrulanmasıdır.
ILO Genel Direktörü Guy Ryder, "Bugün kabul ettiğimiz belge bizi bu Örgüt'ün geleceğinde ileriye götürecek bir pusula, bir yol haritasıdır çünkü çalışma yaşamının geleceği bizim Örgüt'ümüzün geleceğidir" dedi.
Bildirge, çalışma yaşamının geleceğine insan merkezli bir bakış açısı ile bakıyor. Tüm çalışanların yeterli şekilde korunmasını sağlamak için çalışma yaşamı kurumlarını güçlendirerek ve sürekli, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir büyüme ile tam ve üretken istihdamı teşvik ederek insanların çalışma yaşamındaki değişimlerden faydalanmalarını sağlamaya güçlü bir şekilde odaklanıyor.
Belirlenen özel eylem alanları:
- Fırsatlar ve muamele konusunda toplumsal cinsiyet eşitliğinin etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi
- Herkes için etkili hayat boyu öğrenme ve kaliteli eğitim
- Kapsamlı ve sürdürülebilir sosyal korumaya evrensel erişim
- İşçilerin temel haklarına saygı
- Yeterli asgari ücret
- Çalışma süresinde azami sınırlar
- İşyerinde sağlık ve güvenlik
- İnsana yakışır işi teşvik eden ve verimliliği artıran politikalar
- Uygun gizlilik ve kişisel verilerin korunmasını sağlayan ve platform çalışması da dahil işin dijital dönüşümüyle ilgili çalışma yaşamındaki zorluk ve fırsatlara cevap veren politika ve önlemler.
BM Genel Sekreteri António Guterres iki hafta süren Uluslararası Çalışma Konferansı (ILC) sırasında, üç düzine dünya lideriyle birlikte ILO’ya ve ILO’nun sosyal adalet görevine yönelik güçlü destek mesajı verdi.
Guterres, “Siz, yüzyıl önce yakılan meşaleyi daha ileriye taşıyarak, sosyal adaleti temel alan ve kapsayıcılık modeli üzerine kurulu yeni bir dünyayı kurmaya katkıda bulunmak için bu karar masasında hükümetler, işçiler ve işverenler hep birlikte oturuyorsunuz " dedi.
Guterres, delegelere Bildirge'nin "tüm dünyada insanlar için daha parlak bir geleceğe kapı açacak tarihi bir fırsatı işaret ettiğini" söyledi.
“Bildirge iddialıdır - ikinci yüzyılında ILO’nun görevini yerine getirmesi için bir temel belirliyor. Ancak, Yüzüncüyıl Bildirgesi istek veya niyet beyanından çok daha fazlasıdır. Bu Bildirge kalkınmaya nasıl baktığımıza ilişkin paradigmada bir değişiklik öneriyor ”dedi.
Guterres bir Tavsiye Kararı'nın eşlik ettiği Şiddet ve Taciz Sözleşmesi'nin (2019) kabul edilmesini de memnuniyetle karşıladı.
Sözleşme, çalışma yaşamındaki şiddet ve tacizin “insan hakları ihlali veya istismarı teşkil edebileceğini... fırsat eşitliğine bir tehdit olduğunu, kabul edilemez ve insana yakışır işle bağdaşmadığını kabul ediyor”. “Şiddet ve tacizi”, “fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik zararı amaçlayan, bunlarla neticelenen veya neticelenmesi muhtemel olan” davranış, uygulama veya tehditler olarak tanımlıyor. Üye devletlere “genel bir sıfır tolerans ortamı” yaratma sorumlulukları olduğunu hatırlatıyor.
Yeni uluslararası çalışma standardı, sözleşmeden kaynaklanan statülerine bakmaksızın, işçi ve çalışanları korumayı amaçlıyor ve eğitimdeki kişileri, stajyer ve çırakları, istihdamı sonlandırılan işçileri, gönüllüleri, iş arayanları ve iş başvurusunda bulunanları da kapsıyor. “Bir işveren yetkisini kullanan veya görev veya sorumluluklarını yerine getiren bireylerin” de şiddete ve tacize maruz kalabileceğini kabul ediyor.
Standart; işyerinde, işçiye ödeme yapılan, işçinin dinlendiği veya yemek molası verdiği veya sağlık, yıkama veya değiştirme imkanlarını kullandığı yerlerde; işle ilgili gezi, seyahat, eğitim, etkinlik veya sosyal faaliyetler sırasında; işle ilgili iletişimde (bilgi ve iletişim teknolojileri dahil); işveren tarafından sağlanan konaklamada; ve işe gidiş-gelişte meydana gelen şiddet ve tacizi kapsıyor. Ayrıca, şiddet ve tacizin üçüncü tarafları da içerebileceğini kabul ediyor.
Ryder bu kabulü memnuniyetle karşıladı. “Yeni standartlar, herkesin şiddet ve tacizden arınmış çalışma yaşamı hakkını kabul ediyor” dedi. “Bir sonraki adım, bu korumaları uygulamaya koymaktır; böylece kadın ve erkekler için daha iyi, daha güvenli, insana yakışır bir çalışma ortamı yaratırız. Eminim ki, bu konuda gördüğümüz işbirliği ve dayanışma ile halkın eylem talebi göz önüne tutulursa, çabuk ve yaygın onaylamalar ve uygulanacak eylemler göreceğiz”.
Sözleşmeler, üye devletler tarafından onaylanmaya tabi olarak bağlayıcı olan uluslararası anlaşmalar iken, Tavsiye Kararları bağlayıcı olmayan kurallar olarak hizmet ediyor. Bildirgeler, ILO üye devletlerinin resmi ve kesin yetkili beyanlar yapmak için benimsediği kararları temsil ediyor.
Konferans sırasında, Standartları Uygulama Komitesi Üye Devletler tarafından onaylanan Sözleşmelerin uygulanmasından kaynaklanan sorunlarla ilgili 24 münferit vakaya ilişkin kararları kabul etti.
Konferans sonuçları “ILO'nun dünya barışı yararına sosyal adalete yönelik taahhüdünü sürekli hale getirmesi için onu güçlendiriyor” diyen İsviçre Ekonomik İşler Bakanlığı Uluslararası Çalışma İşleri Başkanı olan Konferans Başkanı Jean-Jacques Elmiger, sözlerini “Cüret etmeme izin verin; konferansımız tarih yazacak” diyerek noktaladı.
İki haftalık Konferans’a, gözlemci ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütlerinin yanı sıra 178 ILO üyesi devletten hükümet, işçi ve işverenleri temsil eden yaklaşık 6.300 delege katıldı.
Birleşmiş Milletler ve çok taraflı kuruluşların başkanları ile üst düzey hükümet, işçi ve işveren temsilcilerine yer veren Konferans sırasında çalışma yaşamının geleceğiyle ilgili sorunlara ilişkin çok sayıda tematik forum gerçekleşti.