İşyeri Sağlığı ve Güvenliği

ILO’nun İnşaat İşlerinde ve Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmeleri Türkiye İçin Yürürlüğe Giriyor

Tehlikeli sektörler arasında yer alan madencilik ve inşaat sektörlerinde güvenlik ve sağlığın iyileştirilmesine yönelik çabalar kapsamında, 167 sayılı - 1988 tarihli İnşaat İşlerinde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi ile 176 sayılı - 1995 tarihli Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesinin uygulanması artık Türk Hükümeti için bağlayıcı olacak. Bu ILO Sözleşmelerinin katma değeri olarak, madencilik alanında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tutarlı bir ulusal politikanın geliştirilmesi ve her iki sektörde de işverenlerin, işçilerin ve temsilcilerinin haklarının ve görevlerinin daha açık bir şekilde ortaya konulması ve daha etkili bir şekilde uygulanması göze çarpıyor.

Basın açıklaması | 23 Mart 2016 Çarşamba

ANKARA –ILO’nun İnşaat İşlerinde ve Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmelerinin 23 Mart 2016 tarihi itibariyle Türkiye için yürürlüğe girmesiyle, bu iki sözleşmenin hükümleri, en tehlikeli sektörler arasında yer alan inşaat ve madencilik sektörlerini kapsayacak şekilde Türkiye’de güvenlik ve sağlık kültürünün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması çabalarının sürdürülmesi ve güçlendirilmesi konusunda Türk Hükümetinin kesin taahhüdünü ortaya koyuyor.

Türk Hükümeti 167 sayılı Sözleşmeyi kabul eden yirmi yedinci, 176 sayılı Sözleşmeyi kabul eden otuzuncu ILO üye ülkesi olmuştur.

Bu iki Sözleşme her iki sektör için hem ulusal seviyede hem de işletme seviyesinde İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) konusundaki sorumluluklar, haklar ve yükümlülükler ile ilgili açık bir çerçeve oluşturmanın yanı sıra, her bir sektörün kendine özgü gereksinimleri doğrultusunda detaylı önleyici ve koruyucu teknik tedbirlerin alınmasını sağlıyor. 176 sayılı Sayılı Sözleşme ayrıca ilgili işçi ve işveren kesimlerinin en fazla üyeye sahip örgütleriyle yapılacak istişarelerden sonra, tutarlı bir ulusal madencilik politikası geliştirilmesi ve uygulanması şartını da içeriyor.


Madencilik ve inşaat sektörleri hem dünya çapında hem de Türkiye’de her yıl en yüksek iş kazası ve ölüm oranlarının görüldüğü sektörler olarak kaydedilmektedir. Uluslararası seviyede, maden ve inşaat işçilerinin korunmasına verilen önem doğrultusunda, ILO 155 sayılı - 1981 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin Sözleşmeyi takviye etmek üzere, 167 ve 176 sayılı Sözleşmeleri kabul etmiştir.

Türkiye 155 sayılı Sözleşmeye ve 161 sayılı - 1985 tarihli Sağlık Hizmetlerine İlişkin Sözleşmeye 2005 yılında, 187 sayılı - 2006 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliğini Geliştirme Çerçeve Sözleşmesine ise 2014 yılında taraf olmuştur.

ILO 2015 yılı başından beri, uluslararası çalışma standartları doğrultusunda ve Üçüncü Ulusal Politika Belgesi ve Eylem Planı (2014-2018) stratejik çerçevesi ışığında, özellikle madencilik ve inşaat sektörlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin geliştirilmesine yönelik olarak Türkiye’deki üçlü danışma mekanizmasının üyeleri tarafından sürdürülen çabaları desteklemek üzere teknik destek sağlamaktadır. Sağlanan teknik destek çerçevesinde, Türkiye’de Kömür Madenciliği Sektöründe Sözleşmesel Düzenlemeler konulu bir inceleme yaptırılarak, bu sektördeki temel belirleyici faktörlerin daha iyi anlaşılması hedeflenmiştir. ILO tarafından 2015 yılında sunulan teknik destek kapsamında, Türkiye’nin 167 ve 176 sayılı Sözleşmelerin gereklerine uyum durumu konusunda detaylı bir inceleme de yaptırılmıştır.

Bu bağlamda, 167 ve 176 sayılı Sözleşmelerin hükümleri madencilik ve inşaat sektörlerinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili koşulların iyileştirilmesi yönünde önemli bir adım teşkil etmektedir. ILO, bu açıdan, Türkiye’de sağlık ve güvenlik kültürünün geliştirilmesi çerçevesinde, bu Sözleşmelerin etkili bir şekilde uygulanmasını kolaylaştırmak için Türk Hükümeti ile çalışmayı sürdürmektedir.
<