Spotlight Interviews with Co-operators

Türkiye Orman Kooperatifleri Merkez Birliği (OR-KOOP) Koordinatörü Ünal Örnek ile ILO COOP 100 Röportajı

Article | 01 December 2020

Siz ziraat mühendisi, proje yöneticisi ve gazetecisiniz. Kooperatiflerle çalışmaya nasıl başladığınızdan bahseder misiniz?

Öncelikle ILO Kooperatifler Ünitesinin 100. hizmet yıldönümünü kutluyorum. Dünya kooperatifçilik hareketine verdiği güçlü destek için şükranlarımı sunuyorum. Kooperatiflerle çalışmaya başlamam 1984 yılında Türkiye’de çiftçilerin en büyük meslek örgütü olan Türkiye Ziraat Odaları Birliğinde görev yapmamla başladı. Bu süreç içinde tarım ve ormancılık yanında kooperatifçilik konularında çalışmalar yaptım.

Ziraat odalarının aynı zamanda kooperatif ortağı olan üyelerine teknik destek verilmesi ile ilgili çalıştım. Ziraat Odalarını temsilen tarımsal amaçlı kooperatifler ile ilgili devletçe yürütülen çalışmalarda yer aldım. Tarımsal amaçlı dergi ve gazetelerde tarım yanında kooperatifçilik konularında yazılar yazdım. Türk devlet televizyonunda (TRT) tarım ve kooperatiflerle ilgili programlara danışmanlık yaptım.

Avrupa’da tarımsal kooperatiflerin ve tarımsal örgütlerin üyesi olduğu COPA COGECA’dan önce hizmet veren tarımsal amaçlı kooperatiflerinde içinde yer aldığı merkezi Brüksel’de bulunan Avrupa Tarım Konfederasyonu’nun (CEA) yönetim kurulunda yer aldım.

2004-2009 yılları arasında Türkiye’deki tarımsal amaçlı kooperatifleri kapsayan kooperatiflerin ve çiftçi örgütlerinin kapasitelerinin geliştirilmesi projesinde uzman ve yönetici olarak görev aldım. 2009 yılından beri de Türkiye’de orman köylülerinin ortağı olduğu ORKOOP’ta görev yapmaktayım.

2017 yılından beri Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA)’nin Avrupa kıta örgütü olan Cooperatives Europe yönetim kurulunda yer almaktayım. ICA’nın sektör örgütü olan Uluslararası Tarım Kooperatifleri Örgütü ‘nün (ICAO) Yönetim kurulunda ORKOOP adına çalışmaları da yürütmekteyim.

ICA çatısı altındaki sektör örgütlerini ve özellikle dünyanın geleceği için önemli görevler üstleneceğine inandığım sosyal kooperatiflerle ilgili çalışmaları takip etmekteyim. Ticaret bakanlığınca sosyal kooperatifler ile ilgili yürütülen çalışmalarda yer aldım. Ayrıca Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin çalışmalarına teknik destek vermekteyim.

Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği (OR-KOOP) ile uzun yıllar çalıştınız. OR-KOOP'u bize biraz anlatabilir misiniz?

Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği (OR-KOOP) öncelikle bir emek kooperatifi olup, orman köylüsünün en geniş tabanına sahip, demokratik tek örgütlü gücüdür. OR-KOOP, binlerce orman köylüsünün fedakarlıkları sonucu yıllarca süren mücadeleden doğan gerçek bir demokratik halk hareketidir.

ORKOOP 1997 yılında kuruldu. ORKOOP bir tarım kooperatifidir. Ancak bir emek kooperatifinin karakteristiklerini gösterir. Ülke genelinde OR-KOOP'a bağlı 28 bölgesel birlik ve 3,000 birim kooperatif bulunmaktadır. Yaklaşık 300,000 orman köylüsü OR-KOOP ortaklarıdır.

Türkiye'deki tüm ormanlar devlete aittir. Orman kooperatifleri devletin orman işlerini üstlenirler. Kooperatifler bu işleri ortakları olan orman köylüleriyle yaparlar. Kooperatifler, ortaklarının sosyal ve ekonomik çıkarlarını korur ve savunurlar.

Kooperatifler ortakları için iş bulur, bitkisel üretimi, hayvansal üretimi ve odun dışı ürünlerin üretimi ve pazarlanmasında onlara yardımcı olurlar. Kooperatifler eğitim programları düzenler ve ortaklarını tarımsal üretimde, özellikle orman işçiliği konusunda eğitir. Türkiye’de orman kooperatifleri, madencilikten sonra dünyanın en tehlikeli işlerinden biri olan ormancılıkta iş güvenliği konusunda ortaklarını eğitmektedir. OR-KOOP, ortaklarına sertifikalı üretim için ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak orman işçiliği mesleki yeterlilik belgesi verir.

OR-KOOP ortağı olan orman köylülerinin refahının artması, milli gelirden adil bir pay almasını sağlamak için çalışırlar. OR-KOOP’un amacı ormancılık faaliyetlerini geliştirmek ve ulusal çıkarlar doğrultusunda ormancılık üretimini ve Türkiye ormanlarının genişletilmesini sağlamaktır. OR-KOOP orman köylülerine sosyal haklar sağlamak için liderlik rolü oynar. Orman köylerinde ve kooperatiflerde farkındalık yaratmak için eğitim, denetim ve destek hizmetleri verir.

Türkiye'de daha elverişli bir kooperatif ekosistemi yaratmayı destekleyen bir dizi girişimde yer aldınız. Bize Türkiye'deki kooperatif ekosisteminin durumundan bahseder misiniz?

Türkiye'de günümüze kadar uygulanan sosyal ve ekonomik politikalar ne yazık ki sorunlara karşı yeterli çözümler üretememiştir. Tarımda ve birçok sektörde sorunlar devam etmektedir. Sorunların çözümü için devlet ve özel sektör yatırımları çözüm üretmeye yetmemektedir. Halkın desteği ve dayanışmasına ihtiyaç günden güne artmaktadır.

Global düzeyde kooperatiflere yönelik ilginin artması BM'nin 2012 yılını Uluslararası Kooperatifler Yılı ilan etmesi ülkemizde de olumlu etki yapmıştır. Dünyada kooperatifçilikteki gelişmelerin gelişen haberleşme teknolojisi ile internetten izlenmeye başlamıştır.

Bir zamanlar kooperatifçiliğe karşı olan iş dünyasından bazı insanlar bile kooperatifleri çözüm için en önemli model görmeye başlamışlardır. Türkiye'de daha önce tarım, konut ve tüketim kooperatifleri vardı. Şimdi her sektörde yeni kooperatifler kurulmaya başlamıştır.

Son yıllarda çok sayıda kadın kooperatifleri, gençlik kooperatifleri, eğitim Kooperatifleri, yenilenebilir enerji kooperatifleri ve sosyal kooperatifler gibi birçok kooperatif kurulmuştur. Başta bakanlıklar, üniversiteler olmak üzere ilgili kuruluşlar kooperatifçilik eğitimleri ve projelerine daha çok yer vermeye başlamışlardır. Ülke genelinde her yöreye hizmet eden eğitim ve tanıtım faaliyeti yapan kooperatif treni ve kooperatif otobüsü gibi ilgi çekici programlar gerçekleştirilmiştir.

Türkiye'de Uluslararası Kooperatifler Birliği’nin çalışmaları yakından izlenmeye ve değerlendirilmeye başlamıştır. Şimdi Türkiye'de kooperatifçilikte daha eğitimli, kaliteli ve duyarlı akademisyenler, kadrolar ve topluluklar vardır. Kooperatifleri destekleyen programlar artmaya başlamıştır. Kooperatifçilik ile ilgili mevzuat talepleri artmaya başlamıştır. Kooperatiflerin üst örgütlenmesinin önemi görülmeye başlamıştır.

Türkiye'de yasalara göre üç bakanlık kooperatifçilik ile ilgili çalışmalar yapmaktadır. Bugün ülkedeki tüm kooperatiflerin yasal olarak üst örgütü Türkiye Milli Kooperatifler Birliğidir. Türkiye Milli Kooperatifler Birliği kooperatifleri ulusal ve uluslararası alanda temsil etmektedir.

Türkiye'de gençlik kooperatifleri ve yenilenebilir enerji kooperatiflerinden kadın kooperatiflerine ve sosyal kooperatiflere kadar büyüyen bir yeni nesil kooperatif olgusu var. Sizce Türkiye'de yeni nesil kooperatiflere ve daha geniş sosyal ve dayanışma ekonomisine artan ilginin nedenleri nelerdir?

yeni nesil kooperatiflere ve daha geniş anlamıyla sosyal ve dayanışma ekonomisine artan ilginin birinci nedeni ülkede artan ekonomik ve sosyal sorunlardır. Diğer neden dünyadaki kooperatifçilik hareketindeki gelişmelerdir. Bu gelişmelerin ülkemize yansımasıdır.

Ülkemizde artan işsizlik, geçim sıkıntısı, sağlık sorunları, sosyal hizmetlerdeki engeller, dezavantajlı gruplara yönelik eşitsizlikler, artan enerji ihtiyaçları ve gibi birçok sorunun çözümü için kooperatifler model olarak görülmektedir. Diğer taraftan dünyada ulaşım ve haberleşme teknolojisindeki gelişmeler, internet haberleşme uygulamasının artması, kooperatifçilik ile ilgili bilgi ve deneyimlerin paylaşımını artırmıştır.

Türkiye'de artık ICA’nın ve başta ILO olmak üzere BM’ye bağlı örgütlerin çalışmaları ve önerileri yakından izlenmeye başlamıştır. Daha önceleri kooperatifçiliğe ilgi duyanlar her şeyi devletten beklerken son yıllarda gelişen teknolojinin gücü ile araştırma ve dünyadaki gelişmeleri takip etmekten de beslenen yerel örgütlenme girişimleri başlamışlardır.

Kooperatifçilikteki bilgi kaynakları ulusal sınırların dışında uluslararası düzeye çıkmıştır. Gençlik, enerji, kadın ve diğer sosyal kooperatifler uluslararası temasları olan dünyayı yakından takip eden bir seviyeye ulaşmışlardır.

ILO COOP'ın 100. yıl dönümü röportajları için yaptığımız görüşmelerde, kooperatif hareketine ilişkin olarak Uluslararası Çalışma Örgütü'nün rolü ve katma değeri hakkında ne düşündüklerini sorduk. Siz de bu konudaki düşüncelerinizi bizimle paylaşabilir misiniz?

ILO’nun çalışmaları dünya kooperatifçilik hareketi için çok önemlidir. ILO, sosyal adaletin temel unsurları olan insan haklarına saygıyı, saygın yaşam standartlarını, insanca çalışma koşullarını, istihdam olanaklarını ve ekonomik güvenceleri geliştirmeye ve tüm çalışanlara ulaştırmaya çaba göstermektedir.

Kayıtlı ekonominin en önemli unsurlarından biri olan kooperatifçilikle ilgili devlet politikalarının belirlenmesinde ILO’nun çalışmaları büyük katkı sağlamaktadır. ILO COOP’ın kooperatifçilik ilke ve değerlerinin ön plana alındığı kadın, genç, göçmen istihdamına yönelik kooperatifleşmeyi desteklemesi 21 yüzyılın en anlamlı hareketi olmuştur.

ILO COOP, Avrupa’da mülteci sorunlarının çözümüne yönelik kooperatiflerin sosyal yönünün insanlık için ne denli önemli olduğunu ortaya koyan yaklaşımı ile kooperatifçilik hareketine güç vermektedir.

Dünya, mevcut eşitsizlikleri ve güvencesizlikleri daha da kötüleştiren küresel salgın, iklim değişikliği, insanların zorla yerlerinden edilmeleri ve ekonomik krizlerle yeni bir dizi zorluk ile karşı karşıya. Bu zorluklar karşısında kooperatiflerin ve daha geniş sosyal ve dayanışmanın oynayabileceği rol sizce nedir?

Günümüzde hepimiz biliyoruz ki bölgemizde ve dünyada global sorunların aşılması sosyal ve ekonomik dayanışma ile mümkündür. Bugün yaşadığımız global COVID-19 pandemi süreci dayanışmanın ne denli önemli olduğunu hepimize göstermiştir. Bu dönemde tarımsal üretimde, sağlıkta, sosyal hizmetlerde ve birçok alanda kooperatiflerin ortaklarına ve bulundukları bölgedeki insanlara yönelik toplumsal sorumluluk içindeki hizmetleri sorunların aşılmasında büyük katkılar sağlamıştır.

Bu pandemi döneminde kooperatifler gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde dayanışma göstermişlerdir. Ortaklarına ve çevrelerine olan sorumlulukları ile çalışmalar gerçekleştirmişlerdir. Ekonomik beklentiler ile değil sosyal sorumlulukları ile hareket etmişlerdir. Kooperatifler pandemi süreci içinde pandemiye karşı koruyucu temizlik ürünleri, dezenfektanlar, maskeler, acil sağlık malzemeleri, gıda yardımları konusunda büyük ölçüde karşılıksız hizmetler vermişlerdir.

Kooperatifler çevrelerindeki gıda ve sağlık güvencesinin önemli toplumsal aktörleri arasındadırlar. Kooperatifler hizmetleri ile muhtemel gıda krizlerine karşı toplumun güvenini ve desteğini kazanmışlardır.