Haberler

Küresel ücret artışı, 2008’den bu yana en düşük düzeyde; öte yandan, kadınlar hala erkeklerden yüzde 20 daha az kazanıyor

ILO’nun son yayınlanan Küresel Ücret Raporu, küresel ücret artışının zayıf olduğunu; öte yandan da, dünya genelinde yüzde 20 civarında olan kadın-erkek ücret farkının kabul edilemez derecede yüksek düzeylerde seyrettiğini gösteriyor.

Haberler | 30 Kasım 2018 Cuma
© Betsy Davis / UN Women
CENEVRE - Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) yeni raporuna göre, 2017 yılında küresel ücret artışı 2008’den bu yana en düşük düzeyine, küresel finansal krizden önceki düzeylerin çok altına düştü.

Küresel Ücret Raporu 2018/19’a göre, reel rakamlarla (enflasyona göre düzeltilmiş) küresel ücret artışı, 2016 yılındaki %2,4 düzeyinden, 2017 yılında %1,8’e düştü. Bulgular, 136 ülkenin verilerine dayanıyor.

Ücret artışını analiz eden Rapor’a göre, gelişmiş G20 ülkelerinde reel ücret artışı 2016 yılında %0,9’dan 2017 yılında %0,4’e düştü. Öte yandan, yükselen ve gelişmekte olan G20 ülkelerinde ise reel ücret artışı 2016 yılında %4,9 ila 2017 yılında %4,3 arasında oynadı.

“Yüksek gelirli ülkelerde GSMH büyümesindeki düzelme ve işsizlik oranlarının düşmesi dikkate alındığında, 2017 yılında bu ülkelerdeki yavaş ücret artışı şaşırtıcı. Ve ilk göstergeler, düşük ücret artışlarının 2018’de devam ettiğini gösteriyor,” diyor ILO Genel Direktörü Guy Ryder. “Böylesine durgun ücretler, ekonomik büyümenin ve yaşam standardının yükseltilmesinin önünde engeldir. Ülkeler, sosyal ortaklarla birlikte, sosyal ve ekonomik olarak sürdürülebilir ücret artışını başaracak yolları daha yoğun biçimde araştırmalıdır.”

Rapor’a göre, son 20 yılda yükselen ve gelişmekte olan G20 ülkelerinde ortalama reel ücretler neredeyse üçe katlandı, öte yandan gelişmiş G20 ülkelerinde ise sadece %9 arttı. Ancak, düşük ve orta gelirli birçok ülkede, ücret eşitsizliği yüksektir ve ücretler genellikle işçilerin ve ailelerinin ihtiyaçlarını karşılamak için yetersizdir.

Kadın-erkek ücret farkı kabul edilemez derecede yüksek düzeylerde

Rapor, 70 kadar ülkeyi ve dünya genelinde ücretli çalışanların yaklaşık %80’ini kapsayan verileri kullanarak, kadın-erkek ücret farkları yenilikçi ve daha doğru yollarla hesaplıyor. Bulgulara göre, dünya genelinde kadınlar erkeklere göre yaklaşık %20 daha az ücret almaya devam ediyor.

“Günümüzde kadın-erkek ücret farkı, sosyal adaletsizliğin en büyük göstergelerinden biridir; ve tüm ülkeler, bunun altında yatan nedenleri daha iyi anlamaya çalışmalı, toplumsal cinsiyet eşitliğine doğru gidişi hızlandırmayı amaçlamalıdır,” diyor Guy Ryder.

Rapor’un bulgularına göre, yüksek gelirli ülkelerde ücret skalasının yüksek ucunda kadın-erkek ücret farkı daha büyük iken, düşük ve orta gelirli ülkelerde ise, düşük ücretli işçiler arasında kadın-erkek ücret farkı daha büyük.

“Günümüzde kadın-erkek ücret farkı, sosyal adaletsizliğin en büyük göstergelerinden biridir”"

Guy Ryder, ILO Genel Direktörü
Rapor, gözleme dayalı kanıtlara dayanarak, ücretli işlerde çalışan kadınlar ile erkekler arasında eğitim düzeyi farkları gibi geleneksel açıklamaların, kadın-erkek ücret farkını açıklamada sınırlı rol oynadığını da gösteriyor.

“Birçok ülkede kadınlar erkeklere göre daha eğitimli ancak yine de, aynı meslek kategorilerinde çalışıyor olsalar dahi, daha düşük ücret alıyorlar” diyor ILO’da ekonometrist ve ücret uzmanı, ve Rapor’un yazarlarından biri olan Rosalia Vazquez-Alvarez. “İşgücünün çoğunlukla kadın olduğu işletmeler ve mesleklerde ücretler hem erkekler hem de kadınlar için daha düşük oluyor. Bu nedenle, kadın-erkek ücret farklarını azaltmak için, kadın ve erkekler için ücret eşitliğinin sağlanmasına ve kadının emeğine daha düşük değer biçilmesinin önlenmesine daha fazla odaklanmak gerekiyor.”

Kadın-erkek ücret farkını yaratan diğer bir faktör ise analık. Rapor’a göre, anne olan kadınlar, anne olmayanlardan daha düşük ücret alıyor. Bunun nedeni işgücü piyasasından çıkışlar, çalışma süresindeki düşüşler, ücretleri düşük olan daha aile dostu işlerde istihdam, veya işletme düzeyinde kalıpyargısal terfi kararları gibi bir takım faktörlerle ilintili olabilir.

Rapor’a göre, aile görevlerinin kadın ile erkek arasında daha adil biçimde paylaşılması, çoğu durumda kadınların farklı meslek seçimleri yapabilmesini sağlıyor.

Şaşırtıcı olan şey ise, kadınlar daha analığa erişmeden, kadın-erkek ücret farkı zaten vuku bulmuş oluyor. Bu da, işgücü piyasasına giriş noktasında kalıpyargılar ve ayrımcılık ile mücadele etme gereğini gösteriyor.