ILO Genel Direktörü Guy Ryder: “Dünyadaki 150 milyon göçmen işçiye adil muamele herkesin yararınadır, emek göçünün iyi yönetilmesini ve etkin olmasını gerektiriyor.”

Sosyal adalet, sürekli barış ve müreffeh biçimde bir arada yaşamanın temel taşıdır.

Dünya Sosyal Adalet Günü’nde, birçoğu sömürü, ayrımcılık ve şiddet ile karşı karşıya olan, en temel korumadan dahi yoksun 150 milyon göçmen işçiye yoğunlaşıyoruz. Bu durum özellikle, göçmen işçilerin %44’ünü oluşturan kadınlar açısından geçerlidir.

Günümüzde göç büyük ölçüde, doğrudan veya dolaylı olarak, insana yakışır iş arayışıyla ilişkilidir. Ancak göçmen işçilerin çoğu düşük ücretli, güvensiz ve sağlıksız çalışma koşulları içeren işlerde, genellikle emeklerine ve diğer insan haklarına saygı gösterilmeyen kayıtdışı ekonomide sıkışıp kalıyorlar. Çoğu zaman, işe girebilmek için, ortalamada bir yıllık ücreti aşan iş bulma ücreti ödemek zorunda kalıyor; zorla çalıştırma ve çocuk işçiliğine karşı oldukça korunmasız duruma düşüyorlar.

Göçmen işçiler, diğer tüm işçiler gibi, adil muamele edilme hakkına sahip; onlara adil muamele edilmesi, toplumlarımızın sosyal yapısını korumanın ve sürdürülebilir kalkınmanın da anahtarıdır.

Emek göçü iyi yönetilir, adil ve etkin olursa, göçmen işçilere, ailelerine ve ev sahibi toplumlara faydalı olabilir ve fırsatlar sağlayabilir. Emek arz ve dengesini sağlayabilir, tüm beceri düzeylerinde becerilerin geliştirilmesi ve aktarılmasına yardım eder, sosyal koruma sistemlerine katkı sağlar, işlerde inovasyonu geliştirir ve toplumları hem kültürel hem de sosyal olarak zenginleştirir.

İyi yönetişim, göç koridorları ve bölgeleri arasında güçlü işbirliğini besler. Başta iş yerinde temel haklar ve ilkeler ve ilgili ILO ve BM Sözleşmeleri olmak üzere, uluslararası çalışma standartlarına uymalıdır. Emek Göçüne İlişkin ILO Çok Taraflı Çerçevesi ve Adil İşe Alım Genel İlkeleri ve İşleyiş Rehberi bu konuda ilave rehberlik sağlamaktadır.

ILO, küresel, bölgesel ve ulusal olmak üzere tüm düzeylerde adil emek göçü yönetişim çerçevelerinin benimsenmesini teşvik etmektedir. Bunlar arasında kapsamlı, entegre ve “tümel yönetim” yaklaşımı vardır; bu yaklaşım, çalışma bakanlıkları ile iş dünyasını, işgücü piyasasında ön planda yer alan işveren ve işçi örgütlerini bir araya getirmektedir.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2016 yılında, göçün yönetimini iyileştirmek, zorlukları aşmak ve göçmenlerin sürdürülebilir kalkınmaya katkılarını güçlendirmek amacıyla Güvenli, Muntazam ve Düzenli Göç hakkında Küresel Sözleşme’yi geliştirmeye karar vermiştir.

Emek göçünü, göçmenler ve ev sahibi toplumlar için kazan-kazan haline getirebiliriz. Uluslararası toplum olarak bizim bu Sözleşmeyi nasıl geliştireceğimiz, üye devletlerin uygulamasına nasıl destek vereceğimiz, emek göçünün gelecekteki yapısını belirleyecek temel faktör olacaktır.