Eşitlik ve Ayrımcılık

Kadın-erkek eşitliği, ILO’nun “Bütün Erkek ve Kadınlar için İnsana Yakışır İş” gündeminin ana öğesidir. Cinsiyet eşitliği, kalkınmayla birlikte, İnsana Yakışır İş gündeminin birbirini kesen iki stratejik amacını oluşturmaktadır.

ILO’nun kadın-erkek eşitliği konusuna yaklaşımı, bu konuyla ilgili duyarlılığı politika ve programlara yansıtma yönündedir.

Kadınlar, dünyamızdaki işgücü piyasalarında değişimi sağlamıştır. Kimi örneklerde daha geniş fırsatlar yakalayıp ekonomik özerkliklerini kazanmada başarılı olmuşlardır. Ancak kadın-erkek eşitsizlikleri bugün de istihdam sorununun bütün yönlerini etkilemektedir. Kadınlar hala düşük ücret alan, atipik ya da hakları yeterince sağlanamayan çalışanlar arasında çoğunluğu oluşturmaktadır. 

ILO kadınlar ve çalışma yaşamı söz konusu olduğunda entegre bir politika benimsemiştir. Bu politika aşağıdaki başlıklarda somutlaşmaktadır:

Kadınlara Daha Fazla ve Daha İyi İş Sağlama Uluslararası Programı.

Bu program, istihdam yaratma, eğitim, girişimciliği geliştirme, işgücü piyasasına daha iyi erişim sağlama ve fırsat eşitliği gibi yollarla kadınlara daha fazla iş imkanı sağlamayı amaçlamaktadır. Program çerçevesinde, daha iyi iş ve ücret, mesleklerde ayrımcılık gözetilmemesi, sağlık ve güvenlik, standart dışı işlerde çalışma koşullarının iyileştirilmesi, sosyal güvenlik, aile gereksinimlerini gözeten işyerleri ve güç durumdaki işçilerin korunması gibi müdahalelerle çalışan kadınlara yardımcı olunmaktadır.

Kadın-erkek eşitliği, Yoksulluk ve İstihdam Alanlarında Kapasite Geliştirme Programı.

Bu programın başlıca amaçları kadınların kaliteli işlere girebilmelerinin sağlanması, işverenle pazarlık güçlerinin artırılması ve özellikle enformel sektörde sosyal güvenliği sağlayacak yenilikçi yolların bulunmasıdır.

Kadınların düşük işgücüne katılım ve istihdam oranları Türkiye’nin istihdam alanındaki en önemli sorunlarından birisidir. AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında, Türkiye’deki kadın istihdam oranları son derece düşüktür. Toplumsal cinsiyet eşitiliğini sağlamayı hedefleyen Lizbon Stratejisi’nde belirlendiği üzere AB üye ülkeleri 2010 yılına kadar kadınların istihdam oranını yüzde 60’lara çıkarmayı hedeflerken, Türkiye’de bu oran 2008 Aralık ayı itibariyle yüzde 23.1 seviyesindedir ki bu aynı zamanda her dört kadından sadece birinin istihdam edildiği anlamına gelmektedir. Lizbon Stratejisi hedefinin çok gerisinde kalan bu rakam, Türkiye’de kadın istihdamı konusunun istihdam politikalarının merkezinde yer alması gerektiğini göstermektedir.

Türkiye'de durum

Türkiye ILO’nun kadın-erkek eşitliğini sağlayan ve kadın istihdamını teşvik eden 100, 111, 122 ve 142 sayılı sözleşmelerini imzalamıştır. ILO dünyanın pek çok ülkesinde Saygın İş Ülke Programını yürütmektedir. Bu kapsamda, Türkiye, 10 Şubat 2009 tarihinde ILO’nun 8. Avrupa Bölgesi Toplantısının yapıldığı Lizbon’da Ulusal Saygın İş Programı Mutabakat Zaptını imzaladı. Böylece, Türkiye Hükümeti ve ILO, Ulusal Saygın İş Programını, Türkiye’deki sosyal ortakların da işbirliğiyle, uygulayacaklarını beyan ettiler. Buna göre, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve kadın istihdamının artılırılması konusu mutabık kalınan maddelerden biri olarak belirlendi. İmzalanan Ulusal Saygın İş Programı ile birlikte kadınlar için insana yakışır işlerin yaygınlaştırılmasının ve kadın istihdamının artırılmasının önemi bir kez daha vurgulanmış oldu.

Bu çerçevede, kadın istihdamının geliştirilmesi konusundaki ILO’nun genel politikası ışığında ve Türkiye’deki düşük kadın istihdamı oranı gerçeğinden hareketle, Türkiye’de kadın istihdamının geliştirilmesi amacıyla ILO Ankara Ofisi, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) işbirliği ile 2009 yılında "Türkiye’de Kadınlar İçin İnsan Yakışır İş İmkânları Sağlanması Yoluyla Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Gerçekleştirilmesine Yönelik Aktif İşgücü Piyasası Politikaları Pilot Projesi'ni başlatmıştır.